İç Hastalıkları uzmanı Dr. Mücahit Altuntaş’ ın yazısı:
Sayın Küçükusta bir strateji olarak özellikle “sağlık sistemini” ve bu sistemde “nitelikli zamanda nitelikli iş “kavramını öne çıkarmak gerekiyor.
Çünkü özelleşme, ticarileşme ve ucuz emek karşısında hem apolitik gibi görünen (ama aslında strateji içeren), hem de Türkiye’de özelleştirme furyasına karşı hekimleri “sağlıklı çalışma ortamı açısından” koruyabilecek sağlam kazıklardan, değerlerden biridir.
Bunu Türkiye İç Hastalıkları Derneğinde ve onun sosyal platformu Tihudum’ da çok kez yazdım. Yeterli karşılık çıkmadı.
Özetle dernek yönetimi suya sabuna dokunmamak konusunda kararlı görünüyor.
Bu yüzden Dernekten ayrıldım. Tepki olsun diye. Zaten söyleyeceklerimi fazlasıyla tekrarladım ve söyledim.
Türkiye’de her alanda “nitelikli zamanda nitelikli iş” problemi var. Eğitim, sağlık, beslenme, sağlık iş alanında da.
Bu konuda iletişim halinde bir çevre oluşturmak ve sesimizi daha çok duyurmak zorundayız.
Ne yapabiliriz?
Bu soruyu size ve kendime soruyorum. İlk aklıma gelen her çevre ile “nitelikli zamanda nitelikli iş “, ” liyakat”, “ticarileşme” sorunu üzerine değer ve örgütlenme oluşturmak, ses vermek gerekiyor.
Sayın Karatay bunu naif ama etkili biçimde yapıyor. Yalnız kişisel kalıyor.
Dernek örgütlenmeleri ayrı bir kaskat ve ilaç firmalarıyla girdikleri ilişkiler batak alanı oluyor.
Bu yüzden İç hastalıkları Derneğinden ayrıldım. Yazılarımda da ve sizin yazılarınızda da bu vurguları ticarileşme, ilaç firmaları vurguları görülmektedir.
Bir ara Hekimder’ e Medimagazin editörü Sayın İbrahim Ersoy daveti üzerine gittim.
Fakat orada kapalı ve soruya tartışmaya açık olmayan ayrı bir yapılanma var.
Anladığım bir ağabey var ve orada Türkiye’de hekim eksikliği var mı? sorunu bile tartışılmıyor.
Bana göre aslında nitelik ve sağlık sistemi sorunu ön plandadır.
Oradan ayrıldım , biat ilişkisi olduğunu sanıyorum..
Yani dikiş tutmuyoruz
Türkiye’nin sorulara ve geniş çevreyle irtibatlı olan yapılanmaya, açıklığa, “hertürlü” hegomonik değerlerin dışında değer oluşturmaya ihtiyacı var.
Hepsi bu kadar ve yeterli. Düşüncelerimi paylaşmış bulunuyorum.
Siz eğer yazılarımı görmek istiyorsanız Tihudum google yoluyla ulaşıp bu sosyal platformdan görebilirsiniz. Dün itibariyle oraya da veda ettim. Ama çoğu yazı sizin de bazılarını sanıyorum okudunuz, Medimagazin’ e de gönderildi.
Tihudum için ek bilgi iç hastalıkları platformu dün sayın dernek başkanı Serhat Ünal sağ olsun tepki ayrıldığım için telefonla aradı ve 600-700 takibi olduğu söylendi.
Dernekte ve izleyenlerde ortamı pek sessiz (bu son derece rahatsızlık verici), Medimagazin çoğu rumuzlu ve daha yaygın bir izlenen alan olduğundan nispeten daha açık ve zengin bir tavır sergiliyor.
TTB ise daha çok çevreye ulaşacağına kendini kapatıyor.
Bu da hekim örgütünü güçsüz kılıyor.
Kendilerine de bu eleştirileri yazılı ve sözlü yapıyorum. Tam karşı çıkmıyorlar, dinliyorlar.
Daha açık, yaygın, haberleşmesi ve gücü olan örgütlenme ihtiyaçtır.
Sadece “nitelikli zamanda nitelikli iş” kavramını öne çıkarmak birçok sorunu çözebilecek ufka sahip.
Böyle düşünüyorum.
Sizin fikirlerinizi de öğrenmek isterim. Tekrar ediyorum “nitelikli zamanda nitelikli iş” konusunda daha çok ve yaygın iletişime geçmek gerekiyor.
Dernek yönetimleri, meslek odaları, üniversiteler, sendikalar, sosyal yazışma platformları ve diğer yerlerde.
Sağlık meselesi birinci basamaktan itibaren bütünsel yaklaşım, bilgi aktarımı, eşgüdüm, empati değerleri içeren bir sistem kavuşma stratejisi çizmeli.
Bunun önünde ucuz, kuru, yavan ve gelir geçer siyasallaşma, rant, ticarileşme, yabancılaşma sorunları ve engelleri var.
Bunu aşacak bir kavram (nitelik) ve bilgi paylaşımı olması gerekiyor.