Merkez Lab. İlaç San. ve Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Eczacı Mehmet Şapçı’ nın yazısı:
Herkes bilmeli ki, hastanede ve yoğun bakımda uzun süre kalan hastalar ağırlıklı olarak solunum sistemine bağlı hastalıklardan, özellikle zatürreden ölürler.
Halbuki bu ölümlerin gerçek sebebi hastane mikrobu’ dur.
Hastane mikrobu kader değildir, tıbbi hata’ dır.
Hastane mikrobu nedeni ile oluşan bir enfeksiyonun, 10 ameliyat bedeline eşdeğer masraf açtığı bilimsel olarak ispat edilmiştir.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre hastane mikrobu nedeni ile, hastanın hastanede yatma süresi 20 güne kadar uzamakta, bunun kişi başına sağlık sistemimize maliyeti 1582 dolar olmaktadır.
Hastane mikrobu nedeni ile Amerika’da her yıl 90.000 kişi ölmektedir.
Türkiye’de böyle bir istatistik olmadığı için “Öldü, Allah rahmet eylesin” deyip geçiyoruz.
Öldürücü hastane mikrobunun sorumluları; hastane yöneticileri, sağlık çalışanları, sahte dezenfektan üreticileri, bunları görmeyenler, alıp, satanlar ve bu sahte dezenfektanları hastaneye alıp kullananlardır.
Diğer çok önemli nedeni ise, hastalık lobisinin; doktor-eczacı-ilaç sanayi-sağlık bürokratı işbirliği ile şimdiye kadar peynir ekmek gibi kullandırdığı antibiyotikler nedeni ile oluşan dirençli bakterilerin meydana getirdiği süper enfeksiyonlara etkili antibiyotik sıkıntısının çekilmesidir.
Bu durum istenerek yaratılan bir akıl tutulması’ dır.
Aklını kullanan ülkeler tedavi edici tıp değil, “önleyici – koruyucu tıp” uygulamaktadır.
Vatandaşlarında “hijyen farkındalığı” sağlamışlardır.
Bizde maalesef sistem ” Önce Hasta Et, Yatakta Öp” aymazlığıdır.
Bunu kolaylıkla uygulayabilmek için de hijyenin, önleyici tıp, koruyucu eczacılığın en önemli ürünleri olan “dezenfektanların merdiven altlarında üretilmesine bilerek müsaade edilmektedir”.
Hastanelerin % 90’ında kullanılan sahte dezenfektanlar resmen hasta yaratmaktadır.
Bu aymazlığı çok iyi bilenler ise susma haklarını! kullanmakta, 3 maymunu oynamaktadır.
Bu satırların yazarına “Doğruyu her zaman söylemek zorunda mısın?” eleştirileri getirmekte beis görmemektedirler.
Herhalde böylece Deontoloji ve Hipokrat yeminine sadık kaldıklarını düşünmektedirler.
Aydın ahlâkının bu olmadığının ayırdında olmalarını dileriz.
Hastalıklar, sebep değil sonuçtur.
Sakın affetmeyin beni,
Suçlu benim diyerek bir kez daha “kral çıplak” diyebilmenin onurunu yaşamama izin verin lütfen.
Kaynak: http://www.merkezilac.com/images/tesadufenmi-yasiyoruz.pdf
↧
TESADÜFEN Mİ YAŞIYORUZ?
↧