Uz. Dr. Yavuz Eryılmaz’ ın yazısı:
Albiglutide isimli yeni bir enjektabl diyabet ilacı, European Medicines Agency’s Committee for Medicinal Products for Human Use (CHMP) tarafından tip 2 diyabetin tedavisinde kullanılmak üzere olumlu görüş almıştır ve sanırım birkaç ay içinde de kullanılmasına dair onay alabilecektir.
Bu ilaç, esasında son yıllarda diyabet tedavisinde yeni bir tedavi aşaması olarak öne çıkan glukagon benzeri peptid 1 ( GLP – 1 ) reseptör karşıtı haftada bir kez uygulanabilen enjektabl bir ilaçtır.
European Medicines Agency’nin kararına göre “metformine” gibi tek ilaçlı tedavilerde ilacın yetersiz kaldığı durumlarda tedaviye ilave edilebilecek bir ilaçtır.
Önceden doldurulmuş kalem enjeksiyon için, albiglutide 30 mg ve 50 mg’lık dozlarda kullanıma sunulacaktır. Ancak fiyatı konusunda daha netleşmiş bir rakam yoktur.
Çünkü Albiglutide’in diğer ( GLP – 1 ) reseptör karşıtları arasında ne derecede başarılı bir pazar payına sahip olacağı bilinememektedir.
Liraglutide (geçen sene sadece Amerika’da 1,770,921 kutu ve toplam olarak 1.7 milyar dolarlık satış), piyasadaki mevcut exenatide (günde iki kez enjeksiyon ve 5.3 milyar dolarlık pazar payı) ve faz 3 çalışmaları devam eden dulaglutide (haftada bir kez enjeksiyon ve 2018’de 500 milyon ve 2020’de de 1.7 milyar dolar pazar payı bekleniyor) arasında nasıl bir yer bulabileceğini kesin olarak tahmin edebilmek gerçekten zordur.
Çünkü, bu ilaç geçen yılki ADA (Amerikan Diyabet Derneği) toplantısında sunulan beş çalışmaya göre, “pioglitazone” kadar etkili olduğu söylenmiştir.
Bu ilaca ait faz 3 çalışmalarının bazıları henüz tamamlanamamıştır. Onun için hemen kafamızı bulandırmanın bir yararı yoktur ve çalışmaların sonuçlarını ve ilgili kuruluşların onaylamalarını beklemek zorundayız.
Bu güne kadar hep hastalıklardan, ilaçlardan ve yeni gelişmelerden bahsettim. Peki, iç hastalıkları uzmanlarının kendileri ne yapar ne ederler, sağlıkları nasıldır?
Amerika’daki yapılan bir araştırmaya göre:
Kilo fazlalığı en fazla genel cerrahlarda, kardiyologlar dokuzuncu sırada ve hemen arkasından da dahiliyeciler gelmektedir.
Dahiliyecilerde ilginç olan vücut kitle indeksi (VKİ) 25’e kadar olanlarda kadınlar daha önde gitmekte buna karşılık VKİ 25-30 arasında olanlarda erkekler daha önde olmakta, VKİ 30 üzerinde olanlarda ise kadın erkek arasında bir fark bulunamamıştır.
Tipik Amerikan diyeti uygulayan hekimler; Akdeniz diyeti ve Amerikan Kalp Derneğinin diyetini uygulayanlara göre oldukça daha fazla kilolu bulunmuşlardır.
Günlük ve haftalık olarak sıklıkla abur cubur atıştıran hekimlerin çoğunluğunda kilo fazlalığı vardır.
Bu atıştırmalar genellikle fast-food tarzında ve öğlen tatillerinde olmaktadır.
Takviye gıdalar bakımında baktığımızda ise ilginç bir durum görüyoruz.
Bitkisel veya vitamin olarak gıda takviyelerini 45 yaşın altında olanlar %40, 45 yaşın üzerinde ise %60 oranında kullanıyorlar.
Kadın erkek olarak baktığımızda ise gıda takviyesini genel olarak kadınlar daha fazla kullanmaktadırlar.
Bu takviyelerde kadınlar daha çok D vitamini, multivitamin, probiyotik ve kalsiyumu tercih ederlerken; erkeklerde ise omega-3, antioksidanlar, co-enzyme Q-10 ve enerji içeceklerini tercih ediyorlar.
Kendilerine uygulanacak alternatif tedavileri erkekler %30 kabul ederlerken kadılarda bu oran %50-55 dolaylarındadır.
Alternatif tedavilerde; uzak doğu yöntemleri, yoga, meditasyon, masaj, Tai-Chi çok popülerdir.
Hangi hekimler 4 hafta veya daha fazla tatil yapabilmektedir:
Anestezist ve radyologlar haklı olarak bu sürelerde tatil yapabilirlerken dahiliyecileri ve aile hekimlerinin ancak %10’u böyle bir tatil yapabilmektedirler.
Erkekler dahiliyeciliği gönüllü olarak istememelerine rağmen bayanlar bu konuda daha azdır, kaldı ki bayanların çoğunluğu daha lise çağlarında bu işe karar vermişlerdir.
Mutluluk dersek dahiliyeciler evde işyerinden daha fazla mutludurlar.
Mutluluk olarak göz hekimleri en mutlu olanların başında gelmesine rağmen dahiliyeciler ancak sondan üçüncüdürler.
Normal kilolu olan dahiliyeciler fiziksel aktivitelerine dikkat ederlerken, fazla kilolu olanlar pek dikkat etmezler.
Cildiyeci ve gözcülerin sağlık durumları çok iyiyken dahiliyeciler ancak son sıralardadırlar.
Ortopedist ve gözcüler daha çok tutumlu olmalarında karşın dahiliyeciler çok müsriftirler.
Erkek dahiliyeciler politikayı kadınlara göre daha çok severler ve daha geniş bir yelpazededirler.
Yaş gruplarına bakılmaksızın erkek dahiliyecilerin %70’i ilk evliliklerinde olmasına rağmen kadınlarda bu oran ancak %60 dolaylarındadır.