Quantcast
Channel: Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
Viewing all articles
Browse latest Browse all 7920

DEPRESYON, KOLESTEROL, GLUTEN VE ANTİDEPRESANLAR

$
0
0

Grain Brain (Tahıl Kafa) isimli kitaptan Dr. Atilla Demir’ in çevirisi:

Depresyon dünya ölçeğinde işgöremezliğe neden olan en önemli faktördür. Aynı zamanda dördüncü sıradaki hastalık yükünü de oluşturur. Dünya Sağlık Örgütü, 2020 yılına kadar depresyonun kalp hastalıklarından sonra ikinci sıraya yerleşeceğini belirtmektedir.

ABD gibi gelişmiş ülkelerde ölüme neden olan hastalıklar arasında başlarda yer almaktadır. Plasebodan daha fazla etkili olmadığı ve hatta bazı durumlarda intihara da sebep olduğu gösterilmiş olan Prozac, Paxil, Zoloft ve adını sayamadığımız birçok ilaç ABD’de depresyon tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır.

SSRI’ler (Selective Serotonin Reuptake Inhibitor = Seçici Serotonin Gerialım Baskılayıcısı) tipik olarak antidepresan olarak kullanılmaktadır. Anksiyete bozukluğu ve bazı kişilik bozukluklarının tedavisinde de kullanılabilmektedir.

Serotonin nörotransmitterinin beyin tarafından tekrar emilmesini önleyecek şekilde görev yaparlar. Beyindeki serotonin dengesini değiştirerek nöronların kimyasal mesajları daha iyi gönderip almasını sağlar ve böylece kişini moralini düzeltir.

Journal of American Medical Association’da yayınlanan bir çalışmada aşağıdaki durum rapor edilmiştir:  Antidepresan tedavisi ağır depresyon belirtilerinde plasebodan daha faydalı sonuçlar verirken, hafif ve orta şiddetteki depresyonlarda ilaç ve plasebo arasındaki fark ya çok az olmakta ya da hiçbir fark gözlenmemektedir.

Şimdi kısaca antidepresan almayı düşünen insanlara başka çıkış yolları olduğunu gösteren bazı ilginç bulguları gözden geçirelim.

Düşük Moral ve Düşük Kolesterol

Birçok araştırma göstermiştir ki düşük kolesterolü olanlarda depresyon daha çok görülmektedir ve kolesterol düşürücü ilaçlar (statin vb.) kullanmaya başlayanlar kendini daha depresif hissetmektedir.

1993’te yapılan bir çalışmada düşük kolesterolü olan yaşlı erkeklerde yapılan incelemede bunların yüksek kolesterollü olanlara göre % 300 daha fazla depresyon riski taşımakta olduğu tespit edilmiştir.

Düşük kolesterolünüz varsa depresyon geliştirme riskiniz yüksektir, eğer kolesterolü daha da düşürürseniz intihar düşüncesini de geliştirebilirsiniz. Bipolar bozukluğu olanlar düşük kolesterol durumunda intihara daha yatkın olmaktadır.

Gluten Blues

1998 yılında yapılan bir çalışmaya göre çölyak hastalarının üçte birinde depresyon vardır.

2007’de İsveç’te yapılan bir araştırmada şu sonuçlar elde edilmiştir: Çölyak hastaları % 80 daha fazla depresyon riski taşımaktadır ve depresyonlu olanlarda çölyak hastalığının teşhis edilme oranı % 230 artmaktadır. İtalyanların yaptığı başka bir araştırmada ise çölyak hastalığı majör depresyon riskini % 270 arttırmaktadır.

Bugün, gluten duyarlılığı olan bireylerde % 52 oranında depresyon tespit edilmiştir.

Mantıklı soru şudur: Depresyonla hasarlı bağırsak arasındaki bağlantı nedir?

Bağırsağın iç çeperi çölyak ile zedelendiğinde beyni sağlıklı tutan çinko, triptofan ve B vitaminlerini içeren temel besinleri özümseyemez. Bu besinler serotonin gibi nörolojik kimyasalların üretilmesinde gerekli olan besinlerdir.

İnsanın kendini iyi hissetmesini sağlayan hormonlar ve kimyasalların birçoğu bilim adamlarının şimdilerde ikinci beyin dediği bağırsaklarda üretilmektedir.

Bağırsaklarınızdaki sinir hücreleri sadece kaslarınızı, bağışıklık hücrelerini ve hormonları düzenlemekle kalmaz, ayrıca vücuttaki serotoninin % 80-90’ı da burada üretilmektedir.

Evet, gerçekten de bağırsağımızdaki beyin kafatasımız içindeki beynimizden çok daha fazla serotonin üretmektedir.

Depresyonla ilişkilendirilen daha kritik besin eksikliği durumu D vitamini ve çinkoyu içermektedir. D vitaminin öneminden daha önce de bahsetmiştik, D vitamini morali düzenleyen birçok fizyolojik süreçte etkilidir.

Çinko da benzer şekilde vücutta her işe yarayan bir elementtir. Bağışıklık sistemine destek olup hafızayı keskin tutarken morali destekleyen nörotransmitterleri de üretmeye ve kullanmaya yarar. Bu durum majör depresyon geçiren bireylerde ilave çinko alımının antidepresanların etkisini arttırdığını daha iyi açıklar.

Birçok doktor besinsel eksikliklerin etkisini ihmal eder ve hastalarına gluten duyarlılığı testi yaptırmaz, çünkü ilaç yazmaya alışmışlardır.

Bütün yapılan çalışmalarda şu konu önem arz etmektedir: Beyinde bazı şeyleri düzeltmek için biraz zamana ihtiyaç vardır. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ve anksiyete bozukluğu gibi diğer davranışsal bozukluklarda da bir rahatlama olabilmesi için en az 3 ay geçmesi gerekmektedir.

Glutensiz diyet uygulamaya başladıktan sonra bir ilerleme kaydedemediğinizde hemen umutsuzluğa kapılmayın.

Kaynak: http://www.amazon.com/Grain-Brain-Surprising-Sugar-Your-Killers/dp/031623480X


Viewing all articles
Browse latest Browse all 7920

Latest Images